Marco Trombetti

Kararlar

Bellek, bir zamanlar kim olduğumuzu tanımlar.

Hayatlarımızın ilk birkaç yılı bizim için bilinmezdir. Gerçekten de pek bir şey hatırlamayız.

İlk anılarımız özgürlük duygusuyla ilgili olanlardır. Dünyayı deneyimleme, yaşamın ne olduğunu keşfetme özgürlüğü. Sonra okul yıllarımız, gençlik yıllarımız, dostluklarımız ve ilk aşkımızın anıları gelir. Lise ve üniversite, sıkı çalışma, sosyalleşme ve eğlenceyle geçen dönemdir. Bunlar, tutkuyu keşfettiğimiz zamanlardır.

Daha sonra, yaşamımızın çok uzun bir dönemini geçirdiğimiz iş dünyasına gireriz, bu muhtemelen en uzun tekdüze dönemdir. Bazen işimizi radikal bir şekilde değiştiririz, ancak çoğunlukla belirli bir beceriyi geliştirmeye devam ederiz. Çocukluk döneminizde daha pasifsinizdir; çevrenizdeki dünya, gelecekteki anılarınızı belirler. Buna kıyasla, çalışma hayatınız boyunca daha aktifsinizdir; kararlarınız gelecekteki anılarınızın oluşumunu etkiler.

Yetişkinler olarak, kararlarımız hayatımızın en uzun döneminde oluşan anılarımızı belirleyecektir.

Çoğu kez, geleceğimizi etkileyebilecek kararlarla karşı karşıya kalırız. Bazen uzun vadeli bir hedefe ulaşmak için, sevmediğimiz bir şeyi yapmaya zorlanırız. Bazen bizi kısa vadede mutlu eden şeyleri seçeriz.

Pi Campus’taki birçok girişimci veya çalışan, ne yapacakları konusunda tavsiyemi isterler. Bazen istedikleri şey onaydır; bazen de korktukları şeyi yapmaları için onlara cesaret vereceğimi umarlar. Normalde A ve B seçeneklerinden birini seçerlerse, gelecekte neler olacağını tarif etmemi beklerler. Bir kahin olduğumu düşünmeleri hoşuma gidiyor, bu yüzden uzun yıllar bu rolü bencilce kabul ettim. Bu insanlar zor sorularla tahminlerimi zorluyorlar ve mantıklı geldiğini hissettiklerinde de, ne yapacaklarına karar veriyorlar.

Uzun yıllar sonra bu sürecin, hem tavsiyenin kalitesini artırmak hem de tavsiyeleri dağıtmak için gereken zaman açısından geliştirilebileceğini fark ettim. Günlük kararlara, hatta başkalarıyla paylaşılmaya değecek kadar önemli görünmeyenlere bile uygulanabilecek daha iyi bir model var.

Yöntem basit: Sizi gururlandıracak kararları alın.

Hayatınızın sonunda, geriye dönüp baktığınızda genç halinizle gurur duyarak gülümsemek istersiniz.

Girişimci ve çalışanların, sahip olduğum bir miktar fazladan deneyime dayanan tahminlerime gerçekten ihtiyaçları yok. Başkalarının onları nasıl yargılayacağını bilmek istiyorlar. Bu kritere dayanarak bir şeyleri optimize etmek, kalıcı uzun vadeli değer yaratmaktan ziyade insanları memnun etmeye yarar.

Geriye dönüp baktığınızda kendinizle gurur duymanızın sebebi, her şeyden öte dünyadan aldığınızdan daha fazlasını geriye vermiş olmanızdır. Harika bir dünya yaratmanın temeli budur.

Gençlerle konuşmak bana ilham veriyor ve bu fırsatı asla kaçırmam, ama onlara tavsiyem şudur: aslında bana ihtiyacınız yok, sadece egomu besliyorsunuz. Geriye dönüp kendinizle gurur duyabilmek için doğru kararlar verin.

Bu yazıyı yazmak, sonuçta benim de kendimle biraz daha gurur duymamı sağlayacak.